Tuesday, 9 June 2009

Roller üstüne





















Zaman zaman kadın ve erkeğin evde aldığı rollerin kıyaslaması ile ilgili mailler gelir.
Bu tür mailleri yüzümde müstehzi bir ifade ile okurken buluyorum kendimi.
Hayat bu kadar mı farklı roller verir iki farklı cinse.

Kadın, hayatının her döneminde yaşam kurucu, tabiri caizse planlayıcı, kurgulayıcı, herşeye yetişemeye çalışan, erkekse çoğu zaman etkisiz eleman, yönlendirilmeye açık ya da yansıtıcı. Hayatındaki kadının yönlendirmesine hatta çaktırmadan yönetmesine sonuna kadar açık. Bu tabloyu o kadar çok görüyorum ki etrafımda, yakın çevremde.

Erkekler çoğu zaman kendi seçimlerini yaşamıyorlar gibi geliyor bana. Eşinin ya da etrafındakilerin çaba gösterdiği, çalıştığı yaşamı, kolay olduğu için, bir şey yapamadıkları için tercih ediyorlar. Böyle dile getirince erkeklere acıdığımı sanmayın sakın. Hayat akıp giderken, yorulmamak adına kendi seçimlerini yapmamak çok ama çok kötü bir birey için.

Senoş'un Doğumu


Bugün 09 Haziran 2009 minik kızım doğalı 16 ay 1 gün olmuş.
O doğduğundan beri hayatımızda ne kadar çok şey değişti.
Ben ne kadar çok değiştim. Sevdiğin bir insan için yapabileceklerimin sınırı olmadığını canım kızımla öğrendim.
Dilerim her isteyen kadın ve erkek anne ve baba olmanın keyfini yaşar.

Gelelim bizim hikayemize;
Minik kızım Sena 08.02.2008 sabahı dünyaya gelmeye karar verdi. Oysa bir önceki gün doktor teyzesi yaptığı kontrolde doğuma en az 2 haftan var demişti. Ama bunları dinlemeyen Senoş dünyaya gelmeye karar verip, keseyi patlatınca kızımın doğum hikayesi de başlamış oldu. Normal doğum olacak derken planlar değişti, bizim tatlı cadımız sezaryen ile dünyaya geldi. Hem de annesi ve babası İstanbul'da tek başınayken.
Anneanneyi sakinleştirmek ve anneanne ile dedenin İzmirden gelişini organize ettirmek doğum yapan annneye düştü:) Hele kızımın babasının, hayatım benim bugün çok önemli bir toplantım var, sen hastaneye git ihtiyacın olursa ben gelirim demesini hiç unutamıyorum.
O güne kadar bavulunu hazırlamamakta inat eden ben, sabahleyin, bavul hazırlayıp, duş alıp, kahvaltı yapıp, üstüne bir de evi toplayıp, dr teyzemizi meraka düşürecek kadar geç kalıp, hastaneye 10.00-10.30 gibi varabildim:) Hatta yolda gecelik alışverişi bile yaptım:)
Hastaneye vardıktan sonra herşey hızlıca oldu. Doğum gerçekleşti ve kızımızı sağsalim kucağımıza aldık.